AKDENİZ'DE FELSEFE
  UÇURUMLAR
 

UÇURUMLAR 

Uçurumlar! İnanıyorum siyahlıklarınıza!

Köklenip yeniden çıkan dallarıma tutunup tutunup

Vazgeçmeyi öğrenmeyen bir çocuğun inatçılığıyla geliyorum

O değilse de;

Nehri gibi, her yağmur sonrası güç alıp gürül gürül

Ama üzüntülerimde unutmadım, gömmedim sizin diplerinize

Zaman ilaçlarımı içtim, ağrılarımı dindirdim sadece

Şimdi dipdiri, hırslı ve büyüttüğüm azmimle geliyorum…

Eskilerden bir emanet var ellerimden ellerinize

Alevler taşıyorum zifiri karanlığınıza!

Uçurumlar! İniyorum siyahlıklarınıza!

Ehlî dalgıç çevikliğimle

Yağmayı bekleyen ama beklemeyi bilen yağmur gibi

Şimşek gibi, gök gürültülerimle geliyorum…

Eski! Kırılgan ve hatta zayıf ruhumu

Kendi kuytularıma bırakıp,

Yeni ben ile geliyorum…

Uçurumlar! O dipsiz karanlıklarınızı

Aydınlıklarımla söndürmeye geliyorum

 

MERYEM DİNÇ



 

EKMEK ARASI ÖLÜM 

Derman kalmamış üşüyen parmaklara

Sıcak nefes eşlik eder gecelerde…

Karanlık nedir ? Onlar bilir

Kör sokak lambası gün gibidir gecelerde…

Kuytu bir merdiven taşı

Kovalanma korkusuyla sessizce kütleyen yürek

Yıkılmaya yüz tutmuş duvar

Kuş tüyü yastığa bürünür gecelerde…

Sen hayrı bilmezken koca ömründe

Onların bildiği tek kelime!

Sen bir tas çorbaya yüz çevirirken

Ekmek arası ölüm var gecelerde…

 

 

MERYEM DİNÇ

 

 

 
  Bugün 7 ziyaretçi (44 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol