AĞLAYAN SOKAKLAR
Yine bu sokaktan geçiyorum
Yine gözlerim yaşla doluyor
Çocukluğum gözümde canlanıyor
Oynadığımız çelik çomaklar, karafatmalar
Merdivendeki evcilikler, saçlı bebekler
Birer birer gözümde canlanıyor
Yürüyorum fakat hayalin içinde uçuyorum
Olmayan çocukların sesleri çınlatıyor kulaklarımı
Pamuk helvacı geçiyor köşeden
Bir bağrış tufanı bütün çocuklar koşuyor
Toplanmışlar başına hepsi helva istiyor
Sonra pembe yanaklı yanaklarla koşuyorlar tekrar
Bir top atışma oyunu başlıyor ardından
Vurmaya çalışıyorlar birbirlerini
Sevinç çığlıkları yükseliyor gökyüzüne
Tıpkı renkli uçurtmalar gibi
Birden bir korna sesi yıkıyor hayalleri
Uyanıyor ve kendime gelip yürüyorum
Ne gökyüzünde uçurtmalar,nede çocuk çığlıkları
Boş sokaklar bana bakıp ağlıyor
Ben boş sokaklara bakıp ağlıyorum
Serap Akın 1995
KÜÇÜK KIZ
Bir çiçek kopardım bahçeden
Yürüyorum çiçekle yolları
Hemen karşımda pembe kapaklı bir ev
Bir bağrış yankıyla çınlatıyor sokakları
Öyle bir cemaat var ki çehresi üzüntü, acı dolu
Kapının önünde küçük bir kız
Yeşil gözlerinde yaşlar dolu
Soramadım neden ağladığının sebebini
İçim burkulu verdi sanki
Dayanamadım bir mendil çıkarıp verdim
Minik elleri kavradı buruşuk mendili
Yaşlı kırmızı gözler bakıyordu bana doğru
Duygusallığımdan sormadım sebebini
Oturdum yanına başladı gözlerim dolmaya
Acıya rağmen cemaat bakıyordu yüzüme
Öğrendim sonra sebebini
Acılar doldu nefesimle ciğerime
“ağlama küçük kız “ dedim
ben olayım senin baban
gel sarayım eğer kanıyorsa eğer yaran
o minik eller kavradı ellerimi
bir elmalı şekere değişti bütün sevgisini
Serap Akın 1996