DÜŞÜNMEK Mİ? DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ SANMAK MI?
“İnsan düşünen bir hayvandır” ya da “Düşünüyorum öyleyse varım”. Evet, var olmayı anlamanın ve insan olduğunu bilmenin en ayırt edilir yanı düşünmek.Peki şimdiki nesile bakarak soruyorum biz gerçekten insan mıyız?
Düşünen varlık yani insan olan biz yeteri kadar düşünüyor muyuz? Bencil isteklerimizi eyleme çevirmek amaçlı düşünmek değil bahsettiğim. Geçmişten bu yana dilden dile yayılıp bize kadar gelen anonim türkülerimiz neler anlatıyor biliyor muyuz?
Şimdiki nesil tam bir okumuş cahil topluluğu. Öyle cahiliz ki düşünen, gelişmiş bir insanın yanında küçücük bir hamam böceği kalabiliriz.(Tabi ki bencil ruhumuzla kendimizi savunmadığımız takdirde)
Adana’da bir kuaförde tanıştığım, düşünmeyi bilen bir teyzenin sözleri bunlar. Baştan aşağı cahiller ordusuyuz. Ne kadar düşünüyoruz? Düşünüyor muyuz? Yoksa sadece düşündüğümüzü mü sanıyoruz? Size en ufağından bir örnek vereceğim ve birçoğunuz bunu okurken gülecek sadece.
Hiç türkü dinlediniz mi? Tahminimce evet. Duymamış olmanızın imkânsız olduğu bir türkü MANDA YUVA YAPMIŞ SÖĞÜT DALINA… Çok manasız bir türkü, sırf düğünlerde eğlenmek amacıyla öylesine söylemiş ozan değil mi? Böyle düşünenlerin hepsine kocaman bir HAYIR!
Manda koca bir söğüdün dalına yuva yapabilir mi? İşte tam bu noktada kelime oyunları devreye giriyor. Burada tarih derslerinde gördüğümüz sömürge manasında bir mandadan bahsediyor ozan. Manda yani sömürge Söğüt’ü sardı, Söğüt’ü ele almaya çalıştı düşmanlar diyor. İşte mevzu tam bu noktada başlıyor. Ozan “Ey halk uyan” diyor, “memleket elden gidiyor.”.
“Yavrusunu sinek kapmış amanın yandım.”. Düşmanlar bizi o kadar hafife aldı ki onlar için sinek kadardık. Onlar bizi çok küçük görmelerine rağmen ummadıkları taş baş yardı ve onları yaraladık. Canlarını yaktık.
“Tiridine, tiridine, tiridine bandım.”. Eminim ki kimse merak etmedi düğünlerde bu türküyle raks ederken tirit kelimesinin ne anlama geldiğini. Tirit kuyruk yağıyla yapılan bir yemektir. Burada ozan daha büyük bir kelime oyunu kuruyor. Sömürgeyi mandaya benzeten ozan daha sonra bundan yola çıkarak bizi küçük görenlerin canını yaktığımız yetmedi, onları yedik bitirdik demeye getiriyor lafı.
“Bedava mı sandın, para verip aldım.” derken bu memleketin öyle kolayca ele geçirilemeyeceğini, bu memlekete verilen emeklerin düşmanlarca yok edilip boşa gitmesine kimsenin göz yummadığı mesajını veriyor.
Evet, düşünüyoruz, daha doğrusu düşündüğümüzü sanarak kendimizi kandırıyoruz. Düşündüğümüz şey ise sadece bencil hırslarımız. Dününü bilmeyen yarınını bilemez ve tarih tekerrürden ibarettir. Bir milletin geçmişinin en büyük aynası belki de anonim türkülerdir. Peki geçmişimizdeki bu sevinç ve mutluluk türkülerini düşünüp kelime oyunlarına kafa yormazsak ve anlayamazsak bizden geleceğe neler kalacak?
TUĞÇE KALEBEK