AKDENİZ'DE FELSEFE
  YÜKSEKÖĞRETİMİN TARTIŞILAN YÜKSEKLİĞİ
 

YÜKSEKÖĞRETİMİN TARTIŞILAN YÜKSEKLİĞİ

Halkın kendiyle yüzleşme zamanının geldiği bir vakitte yaşıyoruz. Zaman zaman ortaya çıkan isyanların temel sebebi artık kendi yüzleşmelerimizin yapılamadığındandır. Birey kendini yönetemediği takdirde yönetilir. Bu sebepten ötürü herkesin bir üst kademe diye nitelendirdiği bir kademeler zinciri oluşmaktadır. İnsan karar verme yetisine sahip olan bireydir. Zamanla atomize olmuş bireyler birbirlerini güç kavramları olarak görmekte ve anlamsız bir öze dönme içine girmektedirler. Bu sebepten ötürü birey üstüne düşen sorumlulukları sadece kendi hayatıymışçasına kullanır. Buda insanlar arasındaki gerek sınıf gerekse toplumsal farkları ortaya çıkarır. Bireyin üstüne düşen sorumluluk dendiğinde akla gelmesi gereken kavram, bunları yerine getirdiği takdirde toplumda ne olarak ortaya çıkacak olan bileşimlerdir.

Yoksa hiçbir insan var olmak için olmamış, yaşamak için yaşamamıştır. Sorgulamak bunların en başında gelir, insan sorgulayandır. Cevap bulamasa dahi sorgulaması onu bir cevaba yönlendirir. Kimi zaman belirsizlikte bir cevaptır. İnsanlar çok kolay bütüne uyum sağlarlar. Fakat her bütün de tek başına bir özdür. Son zamanlarda Türkiye’nin içinde bulunduğu yanlış stratejiler, insanlara yanlış tepkiler olarak dönebilmektedir. Sürekli isyan edip, olmasını istemediklerini söylemekten çekinmeyen bir grup yeri geldiğinde olmasını istemediği şeye karşı bir hakkı kullanmaktadırlar. Ki bu çoğu zaman oy verme hakkıdır.

Bir televizyon programında ‘biz rahat uyuyalım diye onlar şehit oldular’ diye bir cümle sarf edilmekte...

Pekala doğru bir cümle olarak görülebilir, fakat biz zaten hep rahat uyumadık mı? Neden kimse bu yönden bakamıyor doğrusu çok garip...

         Ortaya konan tonlarca argüman var. Hükümet bunları öğrenerek yetiştiriliyor. İşte tamda burada retorik devreye giriyor. İşini bilen insanlar bu tür argümanlara çok kolay saldırabilir ve bilinçli olduğunu sanan toplum kesimine bilincin ne demek olduğunu anlatabilir. Üniversitelerde her kesimin alabileceği bir ders var... Retorik ve argümantasyon…

İnsanlara kendini fiziksel olarak değil de tamamen içsel kuvvetle konuşma üslubuyla korumayı anlatıyor. Özellikle felsefecilerin ve hukukçuların almasına özen gösterilen bu eğitimin yaygınlaştırılmasını konu alıyor şu sırada akademisyenler.Bu yüzden bu dersler bir çok üniversitede her bölüme açık olarak uygulanmakta.Fakat bunun önemini bilmeyen bir çok öğrenci derse karşı bir önyargı içinde bulunmakta.Bu ders şöyledir böyledir demek çok saçma.Fakat özellikle üst kademeler milletvekilliği doğru iktidar söylemleri tamamen bir argümantasyon dersinde insanlara öğretilir.Eğer ki bu derse hakimsen kimse seni,dediklerinde haksız çıkaramaz.Bir nevi hayat dersi gibi..yaptığın söylediğin her şeyi o kadar sistematik yapıyorsun ki haksız çıkarabilecek sen haksızsın diyebilecek en ufak bir çıkış noktası olamaz kimsede..Bu yüzden her bölümde okutulan çok anlamsız dersler yerine,bireyleri doğru birey olma konusunda eğiten derslerden biri olan retoriğe önem verilmesi kanaatindeyim.Ve hiçbir şey yapmamış ama kendini sanki çok şey yapmış gibi gören Yüksek Öğretim Kurumu’nun bu konuda bilinçlenmesi biz öğrencilere düşmekte.. Tabi bunun yolunda bu dersi hiç duymamış belki duymuş ama önemsememiş insanların bir kereliğine de olsa bu dersi tanıyıp tanıtmasından geçecektir…

Bir felsefeci olarak sadece yolu gösterip kararı benim gibi öğrenci arkadaşlarıma bırakıyorum…

        Eğer bir toplumda her kademeden insanın size en ufak bir hata payı bırakamayacağı bir argümanlar zincirinde bildiriler yayınlamak, bilinçlenmek isterseniz...

         En doğru zaman ve en doğru yerdesiniz... Üniversitenizde bu ders yoksa dahi, özellikle yurtdışı üniversitelerinde en önemli ders olan bu dersi isteyiniz...Yükseköğretimin gerçekten yüksek öğretim olarak değerlendirildiği ve sizlerin gerçekten yüksek bir eğitim aldığınız yıllar size en güzel en çok şey biriktirebildiğiniz yıllar olarak dönsün…

 

                                                                                                     SELDA BEYOĞLU

 

 
  Bugün 8 ziyaretçi (51 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol